Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlığı bozacak şekilde yağ dokularında anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.
Obeziteye neden olan faktörler tam olarak açıklanamıyor fakat aşırı ve yanlış beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği en büyük nedeni olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte yaş, cinsiyet, eğitim durumu, genetik ve psikolojik etmenler de bu durumu tetikliyor. Ve ülkemizde görülme sıklığı erkeklerde %20.5 iken bu oran kadınlarda %41′ a kadar çıkıyor.
Peki şimdi kendimize itiraf edelim, o %41 in içinde biz de var mıyız? Var mısın?
Varım derken bile elinde bir çikolata var değil mi? Yavaşça o elindeki çikolatayı bırak şimdi. Koskoca Sağlık örgütü diyor “Bu bir hastalık” ne yapıyorsun? Yaşam kaliteni ve yaşam süreni kısıtlıyorsun. Çünkü ciddi derecede seni hastalığa itiyor. Örnek verecek olursak;
Karaciğer yağlanması, Astım, Kas-iskelet sistemi problemleri ve Hipertansiyon bunlardan sadece birkaçı. Biraz kendimize hakim olsak aslında gerisi gelecek. Ne yapabiliriz ne yapmalıyız hemen düşünelim. “Demesi kolay, ben kilolarımla mutluyum” diyenler var sanki? Bunu da itiraf edin kendinizle barışık olabilirsiniz ama sağlığınızla da barışın artık.
O ZAMAN BAŞLAYALIM NE YAPABİLİRİZ?
Öncelikle ilk diyetimizi kafamızda yapmalıyız. Bir yola gireceğiz ve bizi zaman zaman mutsuz edecek, sevdiğimiz şeylerden vazgeçeceğiz, isyan edeceğiz ama sonunda istediğimiz şeyi başardığımızda arkamıza dönüp bakmak yerine eski fotoğraflarımıza bakıp iç geçireceğiz.
Evet şimdi asıl olayımıza giriyoruz. Diyettesiniz artık ve bu diyet listeniz kesinlikle size özgü ve ılımlı olmalı. Bir anda her şeyi kesmek biraz acımasızca olur değil mi? Bunu kendi başınıza halletmeye çalışmayın mutlaka diyetisyene gidin. Sizin için, kas ve yaşamsal organlarınızda hücre kaybı olmadan yağ depolarında azalma sağlanacak bir liste yapmalıdır.
Gelelim fiziksel aktivite rejimine. Buna başlamadan önce mutlaka kalp ve solunum kontrollerinizi yaptırın. Başlangıçta günde 30-45 dakika, haftada 3-5 gün orta derecede fiziksel aktivite için kendinizi teşvik edin. Ve aşırı obez birisiyseniz bunu dereceli olarak artırmanızda fayda var.
Tüm bunların yanında en büyük etmen sizsiniz aslında. Kendinizi sürekli motive edin. Mutlu olun. Güzel şeyler düşünün ve kendinizi sürekli gaza getirin. Gözlem yapın, kendinizi ödüllendirmeyi ihmal etmeyin. Sosyal destek alın her şey sizin elinizde.
Bunlara ek olarak farmakolojik (ilaç) tedavi ve cerrahi tedavi yöntemleri de bulunuyor. Bunlara değinmeyeceğim.
MUTLU OLMAK İÇİN YEMEK YEMEYE İHTİYACINIZ YOK, BUNU YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GETİRMEYİN. YEMEK YEMEK SADECE BİR İHTİYAÇTIR, FAZLASI SİZİ MUTSUZ EDER.